Kahkaha

Bayıldım

Cool

Kızgın

Mahcup

Öğretici

Şaşkın

Suskun

Tatlı

Üzgün

Süper

İslamafobi’nin Dünü ve Bugünü

Ana Sayfa » İslami Cevaplar » İslamafobi’nin Dünü ve Bugünü
İslamafobi’nin Dünü ve Bugünü

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki; “Yakında tozlu dumanlı, karanlık bir fitne görülecek ve bunu ardı ardına diğer fitneler takip edecek.”

* * *

Gazeteci Banu Avar, TRT için hazırladığı haftalık programın 2006 yılındaki bir bölümünde konuyu “ Türkiye’nin Avrupa Birliği Müzakere Süreci” üzerine inşa etmiş, bu konuda birçok isimle röportaj yapmıştı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine tamamen karşı olan Hollanda Özgürlük Partisi Başkanı Geert Wilders ile yapılan röportaj ise, bu röportajların belki de en ilginci idi.

Geçmiş dönemlerde de sık sık İslam karşıtı sözleriyle dikkat çeken bu kişi aynen şöyle diyordu; “Müslümanların dinlerini yaşamalarına saygım var; ama şu da bir gerçek ki, benimle birlikte bütün batı dünyasının da İslamiyet ile problemi var ve bildiğiniz gibi Türkiye de Müslüman bir ülke! Bu yüzden sizi AB’de istemiyoruz. No!”
O seküler kimliği ile bilinen Banu Avar bile şaşkınlığını gizleyemiyordu, arka plandaki seslendirmede “röportaj sırasında kulaklarıma inanamıyordum, Wilders acaba şaka mı yapıyordu?!” demişti.

Aslında inanılmayacak bir şey yoktu. Yazının başında Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde buyurdukları hususun tezahürüydü her şey. 11 Eylül 2001’de ABD’de başlayan saldırılar ve küresel güçlerin zevkle inşa ettikleri bir İslamofobi meyvelerini vermeye başlamıştı. Sonrasında Londra’da, Madrid’de, Roma’da bombalı ve kanlı eylemlerin çocuk kandırılırcasına radikal İslamcıların(!) üzerine atılması… Bütün bunlar Batı halklarının İslam’a ve Müslümanlar’a bakış açılarını yeterince keskinleştirmeye yetmezmiş gibi, bu vak’alara paralel olarak gelişen olaylar da gitgide enteresanlaşıyor, adeta birilerinin yazdığı sinsi ve kurnazca tiyatro perdeleniyordu. Kah Danimarka’da Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) ahlaksızca karikatürler yapılıyor, kah İsviçre’de minarelerden ezanların okunması yasaklanıyor, kah Almanya’da camiler kundaklanıyordu.

Şeytan ve uşakları keyifle ellerini ovuşturuyorlardı.

* * *

Bugüne bakacak olursak… Aslında şimdi de değişen çok bir şey yok gibi. Bir önceki jenerasyonu El-Kaide masalları ile zehirleyenler şimdi de İslamofobi’nin genişlemesi konusunda vites arttırıp IŞİD denen soytarıları kullanıyor.

Ve bunu o kadar sinsice, o kadar kirli, o kadar mide bulandırıcı bir şekilde yapıyorlar ki… Sözde idam cezalarında kafa uçururken, bu figürlere tekbirler getirtiyorlar, kendi halklarına “bakın İslam böyle bir şey” algısını yerleştirme gayretine giriyorlar.
Ama bir şeyler de bir yandan değişiyor gibi. Artık bu masallar inandırıcılığını kaybettiriyor gibi…

Yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump; “IŞİD’i biz kendi ellerimizle oluşturduk” diyor, yine vazifesinden ayrılmasına sayılı günler kala ABD Dışişleri Bakanı John Kerry; “Türkiye’ye IŞİD konusunda haksız yere yüklendiğimiz için üzgünüm. IŞİD’e silah göndermediklerini, ve onlara herhangi bir yardımda bulunmadıklarını geç anladık!”
Herhangi bir istihbari haberi dakikalar içerisinde alan süper güç, bir Müslüman ülkeyi zor durumda bırakmak için, kendi yarattıkları bir “sözde İslami(!)” terör örgütüne yardım ettiği masallarına 4 koca yıl boyunca inanmıştı demek… Yerseniz!

Peki herkesin bir hesabı var da, Allah’ın bir hesabı yok mu?

* * *

Geçtiğimiz asrın müceddidi Bediüzzaman Said-i Nursi Hz.’leri külliyatında şöyle der; “Batı, İslamiyet’e gebedir. Ve hiçbir doğum da sancısız olmaz!”

Tüm bu oyunlar ters tepmeye, insanları İslam’dan soğutmak yerine İslam’ı araştırmaya ve araştırdıkça ısındırmaya başladı.
İslamofobik gençlik hareketlerini inceleyip “acaba hangisine katılsak, acaba hangisinde İslam’a karşı daha etkin mücadele yürütülüyor” diye aralarında tartışırken meseleyi araştırmaya başlayan, araştırdıkça bilakis İslam’a ısınan ve nihayetinde Müslüman olmaya karar veren bir grup İngiliz genç Londra’ya, Manchester’a, Birmingham’a dağılıp ücretsiz Kuran-ı Kerim dağıtmaya başlıyorlar.
Kanada Ottawa’da birkaç ırkçı tarafından halk otobüsünden atılmaya çalışılan türbanlı kıza otobüsün geri kalanının tamamı sahip çıkıyor ve o ırkçı soytarılara “burada otobüsten inmesi gereken birileri varsa onlar da sizlersiniz” şeklinde tepki gösteriliyor.

Fransa’da “Charlie Hebdo” saldırıları sonrasında bir grup tarafından tepki gören Müslümanlara, vicdan sahibi Fransız Hristiyanları destek veriyor ve o gruba “Artık biz de Müslümanız, yüreğiniz varsa bize de dokunun” karşılığı veriliyor.

Şu son anlattıklarımdan sonra, az önce sorduğum soruyu tekrar sorayım. Zira daha bir anlamlı hâle geldi;
Herkesin bir hesabı var da, Allah’ın bir hesabı yok mu?

İslamafobi’nin Dünü ve Bugünü - Yorumlar

YORUMLARINIZI PAYLAŞIN

 

Yapılan Yorumlar

SOSYAL MEDYADA BİZSitemizin sosyal medya hesapları

RASTGELE İÇERİKLER

Mescid-i Aksa için sessiz kalan Araplar Çocuklara Mahremiyet eğitimi nasıl verilmelidir? İslam’a göre çalışan kadının durumu Kuran surelerini okuyan Ukraynalı küçük kızın videosu izle Allah her şeye kadirdir anlamı, Arapçası ve Türkçesi Sünnet namazlarının kazası olur mu?

FACEBOOK'TA BİZ

TemaFabrika

Hoşgeldiniz

İman ve Kuran İslami haber Kaynağı - Tüm Hakları Saklıdır